Yangın Yeri
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Türkiye, son günlerde adeta bir yangın yerine dönmüş gibi. Hem doğal afetlerin hem de siyasi çalkantıların gölgesinde zorlu bir süreçten geçiyor. Ormanlarımız alev alev yanıyor, CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar siyasi arenayı ısıtıyor, Pençe-Kilit Harekâtı’nda kaybettiğimiz kahraman askerlerimiz yüreklerimizi dağlıyor. Bu üç farklı olay, birbirinden bağımsız gibi görünse de toplumsal ve siyasi ahlakın […]
Maraş, Madımak Ve Başbağlar
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ “Kan sıçratmayın sabahın seherine” diye uyarıyordu şair. Türkiye’nin yakın tarihi, toplumsal barışı derinden sarsan ve kolektif hafızada iz bırakan trajik olaylarla doludur. Maraş Katliamı (1978), Madımak Katliamı (1993) ve Başbağlar Katliamı (1993), bu olayların en acı örneklerinden bazılarıdır. Bu olaylar, yalnızca can kayıplarıyla değil, aynı zamanda toplumsal kutuplaşma, kimlik çatışmaları ve […]
Oryantalist Bir Ezber: Şiddetin Kaynağı Din (mi)dir?
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ “Şiddetin kaynağı dindir” ifadesi, modern dünyada sıkça yankılanan, ancak hem doğu hem de batı perspektifinden bakıldığında derinlemesine sorgulanması gereken bir klişedir. Batı’da, Aydınlanma sonrası dinin toplumsal etkisi azalsa da, seküler ideolojiler de şiddetten muaf değildir. Fransız Devrimi’nin giyotinleri, Nazi Almanya’sının soykırımı veya komünist rejimlerin milyonları yok eden politikaları, seküler ideolojilerin de […]
Zulmün Karanlık Mirası
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ “Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak.” Bu dizeler, yalnızca bir şairin kaleminden dökülen sözler değil; insanlığın asırlık yaralarına, zincir seslerine, susturulmuş çığlıklarına bir ağıt. Tarih, zulmün kanlı mürekkebiyle yazılmış sayfalarla dolu. Haccac’ın kılıcından Firavun’un kırbacına, Nemrut’un ateşinden Franco’nun toplu mezarlarına, Stalin’in […]
Aşk, “Mona Roza”sını Kaybetti
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Aşk, insan ruhunun en derin kuyusu, en yüksek zirvesi. Bazen bir gülüşte başlar, bazen bir mısrada. Mona Roza, Sezai Karakoç’un kaleminden damlayan o eşsiz aşkın sembolü, bir neslin yüreğinde yankılanan mısralarla hayat buldu. Ama ya aşk, Mona Roza’sını kaybederse? Ya o mısralar, bir sabah sessizce solup giderse? Mona Roza, sadece bir […]
İtirazım var, umutsuzluğun lüzumu yok…
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Sokrates, “önce kendini tanı” der. Sufiler “kendini bilen yaratıcıyı bilir” derler. Sanatkâr kendi iç dünyasına dalarak (ıntrospectıon) varlığı tanımaya ve ifade etmeye çalışır. Kendini bilmeyen, tanımayan, tanımaya çalışmayan bunun mücadelesini vermeyen bireyler ve toplumlar yok olmaya mahkumdur. Tarih bilimi bireyi, toplumu anlamanın bilimidir. İçinde insanın olduğu her şeyi anlama çabası; savaşları, […]
DOGMATİK DÜŞÜNCENİN ESİRLERİ
Dr. Arif YILMAZOĞLU Dogmatik düşünce, belirli inanç veya görüşlerin sorgulanmadan kabul edilmesi ve bu inançların mutlak doğru kabul edilerek başka fikirlerin reddedilmesidir. Dogmatik düşünce, sabit inançlar ve ön kabuller etrafında döner ve farklı bakış açılarını reddeder. Bu tür düşünce tarzları, insanları sorgulama ve eleştirel düşünme yetilerinden uzaklaştırarak, toplumsal ilerlemenin önünde büyük bir engel oluşturur. Türkiye’de, […]
Partizanlık mı Firavun paranoyası mı?
Doç Dr. Vahap AKTAŞ 2023 yılı Ramazan Bayramı sonrası, Anadolu’nun ticaret olarak üretken, siyaseten canlı bir kentinde Ekrem İmamoğlu ile dar çerçevede ülke gündemlerini konuşmak için bir aradaydık. Seçim öncesi ülke sorunları ve siyaset dışında bir şeyler konuşmak haliyle çok mümkün değildi. İtiraf etmeliyim ki artık siyaset ve ekonomi konuşmak beni ve bu toplumu mutlu […]
HUZURLU ÇIKIŞ ROTASI
Doç Dr. Vahap AKTAŞ Yıllar öncesinde rahmetli Çetin Altan Türkiye’deki önem ve değer kavramlarına atıfta bulunarak şöyle bir tanımlama üzerinde durmuştu: “Türkiye’de önemliler, değerlileri imha etmek için uğraşırlar” “Önemli”lerin imha edemediği değerler var bu ülkede. Bu değerleri kıymetlendirip yaşatmak boynumuzun borcu. Yaşadığımız yüzyılın ve tüm insanlık tarihinin en büyük sosyal sorunlarından birisi, insanların ve toplumların […]
YAKIN BÜTÜN KİMLİKLERİ..!
Doç Dr. Vahap AKTAŞ Âdem peygamberi yücelten “ilahi nefha” ve isimlerin bilgeliği iken, İblis, ikisi de ontolojik unsur olan ateş ile toprak arasındaki farkı, mukayeseli bir şekilde ön plana çıkarmıştır. Âdem peygamber niteliğini ortaya koyarken, İblis yaradılışından getirdiği özelliği ile ön plana çıkmaya çalışmıştır. O günden beri bütün ontolojik üstünlük iddiaları ve bunlara dayalı ırk […]