Köşe Yazısı
Vekâlet krizi: Demokrasinin kalbinde yatan gerilim
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Demokrasi, halkın iradesinin egemen olduğu bir sistem olarak doğar; ancak bu irade, vekâlet mekanizmasıyla yani temsilciler aracılığıyla hayata geçirilir. Ne var ki, vekâlet, demokrasinin en derin krizlerinden birini barındırır: Çoğunluğun sesi, azınlığın susturulmasına dönüşebilir. Seçim sandıklarında %49’a karşı %51’in zaferi, zafer değil, bir tür mutlaklaşma tuzağına dönüşürse, sistemin temeli sarsılır. Gerçek demokrasi, […]
ORTADOĞU’NUN KADINLARI BAŞÖRTÜLERİNİ ÇIKARABİLİR !
Dr. Arif YILMAZOĞLU Ortadoğu’nun kadınları başörtülerini Ortadoğu’nun yöneticileri ve erkekleri karşısında çıkarabilir! Öyle zannediyorum ki yazının başlığını okuyan özellikle dindar insanlar “Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu, bu ne hadsizlik, bu ne cüret !” diyebilir… Nur suresi 31. ayeti kadınlara tesettürü emreder ve Allah kimlere karşı tesettürlü olmalarını gerektiğini açıkça ifade eder. Dolayısıyla tesettürün farz […]
Trump-Erdoğan zirvesi: ABD gücünün dinamikleri
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ ABD’nin küresel hegemonyasının temel dinamikleri askeri üstünlük, ekonomik yaptırımlar ve diplomatik arabuluculuk her zaman müttefik ve rakiplerle kurulan pragmatik ilişkilerde somutlaşır. Bu dinamiklerin en çarpıcı örneklerinden biri, dün Beyaz Saray’da gerçekleşen Donald Trump ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşme oldu. Erdoğan’ın 2019’dan bu yana ilk kez gerçekleştirdiği bu ziyaret, […]
Söylem ve Gerçek Arasında Sıkışan Eğitim Politikası
G. Bilal KALAYCIOĞLU Milli Eğitim Bakanı’nın yakın zamanda yaptığı açıklamada, dershane öğretmenleriniküçümseyip devlet okullarındaki öğretmenlerin daha başarılı olduğunu söylemesi,eğitim tartışmalarında haklı tepkilere yol açtı. Bu sözler yalnızca bir meslekgrubuna haksızlık değil; Türkiye’de eğitim sisteminin tarihsel gerçeklerini görmezden gelen bir yaklaşımın da ifadesidir. Çünkü dershaneler keyfi bir tercih değil, eğitimdeki yapısal sorunların zorunlu bir sonucudur. Dershanelerin […]
Atatürkçü Düşüncenin İki Büyük Günahı
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Atatürkçülük, Türkiye’nin modernleşme serüveninde bir pusula, bir ideal, bir kurtuluş reçetesi olarak doğdu. Ancak her büyük düşünce gibi, zamanla kendi gölgeleriyle yüzleşmek zorunda kaldı. Özgürlük ve bağımsızlık ruhunu yücelten bu ideoloji, kimi zaman kendi ilkelerine ters düşen hatalarla anılır oldu. Peki, Atatürkçü düşüncenin, samimiyetle savunulurken bile görmezden gelinen iki büyük günahı neydi? […]
GÜÇLER AYRILIĞI MANTIĞININ PARTİ YAPISINA YANSIMASI : PLANLAMA VE İCRA
Tamer ESEN Planlama ve icra, yönetim biliminin iki temel fonksiyonudur. Planlama; geleceğe dönük amaçların belirlenmesi, stratejik hedeflerin tanımlanması ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli yol haritalarının oluşturulmasını ifade eder. İcra ise bu planların hayata geçirilmesi, sahadaki uygulamaların yürütülmesi ve hedeflere ulaşılmasının sağlanmasıdır. İlk bakışta bu iki işlevin aynı elde toplanması, karar alma süreçlerini hızlandıran bir […]
Türk Milliyetçiliğinin İki Büyük Günahı
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Bir önceki yazılarımda muhafazakâr dünyanın ve Türk solunun gölgede kalan günahlarını; adalet ve özgürlük arayışında samimiyetin ne denli kritik olduğunu kaleme aldım. Bu kez, Türk milliyetçiliğinin iki büyük günahını yazdım. Türk Milliyetçiliği, tarihimizin en köklü ideolojilerinden biri olarak, Osmanlı’nın çöküş sancılarından doğmuş, Cumhuriyetin kuruluşunda harç olmuş ve günümüze kadar uzanan bir […]
Türk solunun iki büyük günahı: Köklerden kopuş ve siyasi kısırlık
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Bir önceki köşe yazımda, Türkiye’deki muhafazakâr dünyanın iki büyük günahını ele almıştım. Okurların ilgisi ve değerli geri bildirimleri için teşekkür ederim. Ancak, gelen haklı serzenişler üzerine şu soru yankılandı: Günah işleyenler yalnızca muhafazakârlar mı? Elbette hayır. Toplumsal bilinç ve sosyal ethos oluşturma eksikliğimiz, sadece Abdulhamit’in torunlarına ve Necip Fazıl’ın çocuklarına değil; […]
Muhafazakâr Dünyanın İki Büyük Günahı: Şımarıklık ve Suskunluk
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Muhafazakârlık, özünde bir toplumun tarihsel birikimini, kültürel değerlerini ve ahlaki ilkelerini koruma gayesi taşır. Ancak bu ideal, zaman zaman yozlaşarak zulmün ve haksızlığın gölgesinde kirlenir. Muhafazakâr veya mütedeyyin dünyanın iki büyük günahı, adeta bir ahlaki çöküşün habercisi gibi duruyor: Zulüm mertebesine varan şımarıklık ve haksızlık karşısında suskunluk. Türkiye’nin tarihsel serüveninde ve yakın […]
Paris Sendromu, Türkiye’nin Lüks Adalet Sarayları
Doç. Dr. Vahap AKTAŞ Paris, aşkın, romantizmin ve sanatın başkenti olarak hayal edilir. Şanzelize’de bisiklet süren zarif kadınlar, Eyfel Kulesi’nin ışıltısı ve Chanel kokulu sokaklar. Ancak bu romantik imaj, gerçekle karşılaştığında çökebiliyor. Paris Sendromu, özellikle Japon turistlerin, bu aşırı idealize edilmiş şehir imajıyla Paris’in kaotik, kalabalık ve kimi zaman kaba gerçekliği arasındaki uçurumu fark ettiklerinde […]
