
TÜRKİYE’NİN DEPREM GERÇEĞİ: TOPLANAN VERGİLERLE HALK GÜVENDE OLABİLİRDİ !
Dr. Arif YILMAZOĞLU
17 Ağustos 1999 Marmara depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce depremlerinden sonra 26.11.1999 tarihinde 4481 sayılı “17.8.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Marmara Bölgesi ve Civarında Meydana Gelen Depremin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpları Gidermek Amacıyla Bazı Mükellefiyetler İhdası ve Bazı Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’’ kabul edilmiş ve yürürlüğe girmiştir. Özel iletişim vergisi de o tarihte hayatımıza giren dolaylı vergilerden biri olup kamuoyunda deprem vergisi olarak adlandırılmaktadır. Peki bugüne kadar ne kadar Özel iletişim vergisi toplandı, bu vergilerle ne kadar konut yapılabilirdi ?
Aşağıdaki tabloda resmi rakamlar üzerinden 2000 ila 2025 Temmuz yılları arasında toplanan vergilerin TL ve $ cinsinden miktarları yıllara göre gösterilmiştir. Bu tabloda her yıla ait TL cinsinden Özel İletişim Vergisi, o yıla ait Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ortalama döviz kuru (alış üzerinden) esas alınarak $ cinsinden toplam Özel İletişim Vergisi belirlenmiştir. Tablo’dan görüleceği üzere 2000 ile 2025 Temmuz yıllarında toplam 160 milyar 182 milyon TL Özel İletişim Vergisi toplanmıştır. Bunun dolar cinsinden karşılığı ise 40.7 Milyar $’dır.
Peki 25 yılda toplanan 160 Milyar 182 milyon TL ile ne kadar konut yapılabilirdi ? Yine aynı tabloda her yıla ait Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve ilgili resmî kurumlar tarafından belirlenen yıllık ortalama inşaat birim maliyeti (TL/m2) değerleri sunulmuştur. Burada III. sınıf B grubundaki konut yapılarının inşaat birim maliyetleri esas alınmıştır. Bazı yıllarda bakanlık tarafından birden fazla yayımlanan inşaat maliyeti (TL/m2) değerlerinin ise ortalaması alınmıştır. Tablonun en son satırında ise her yıla ait toplanan özel iletişim vergileriyle kaç adet 100 m2’lik konut yapılabileceği gösterilmiştir. 25 yılda toplanan deprem vergileri ile (160 Milyar 182 Milyon TL) 100 m2 büyüklüğünde 1 milyon 463 bin 812 adet konut yapılabilirdi. Evet yanlış duymadınız bu parayla yaklaşık 1.5 milyon konut inşa edilirdi ! Her bir konutta ortalama 4 kişinin yaşadığını varsayarsak bugün 6 milyon insan güvenli binalarda yaşıyor olacaktı. Olacaktı diyorum çünkü biz halk olarak toplanan bu paraların nerelere harcandığını bilmiyoruz ! Lütfen şu hususa da dikkat etmenizi isterim. Yaklaşık 1.5 milyon konut sadece tek bir vergi kalemi (özel iletişim vergisi) üzerinden inşa edilebiliyor ve diğer vergilerimizle birlikte ne kadar konut inşa edebilirdik siz bu rakamı tahmin edin lütfen… Bugün riskli binalarda oturan tek bir vatandaşımız dahi kalmayabilirdi…
Ülkemizde 1900–1999 yılları arasında 149 adet hasar veren deprem meydana gelmiş olup, bu depremler sonucunda 578.544 yapı (konut, işyeri, depo vb.) ya yıkılmış ya da ağır hasar almıştır. Aynı dönemde depremler nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise 97.203’e ulaşmıştır. 1900’den 2025’in Eylül ayına kadar olan süreçte depremler nedeniyle yaklaşık 850.000 yapı yıkılmış, ağır hasar görmüş veya acil yıkılacak kategorisine girmiştir. Resmi verilere dayanarak yıllara göre deprem kaynaklı can kayıpları hesaplandığında bugüne kadar 150.000’den fazla vatandaşımızı depremler nedeniyle kaybetmiş bulunuyoruz. Ancak 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremine ilişkin ölü sayıları ile yıkılan bina sayıları arasındaki ilişki, resmi rakamlarla tam olarak örtüşmemektedir. Bu depremlerde 150.000’den fazla kişinin hayatını kaybetmesinin yanı sıra, yüz binlerce vatandaşımız da yaralanmış ve yüz milyarlarca $ maddi zarar meydana gelmiştir. 1900’den bu yana meydana gelen depremlerden dolayı bugünkü Bayburt İli Nüfusunun (84 bin 241 kişi) yaklaşık 2 katı insanımızı ihmalkarlık, rant hırsı, siyasi menfaat ve bilimi arka plan atmaktan dolayı toprağa verdik.
Ülkemiz ve yakın çevresinde 2000 ile 2025 yılları arasında büyüklüğü MW=5 ve üzeri olan 444 adet deprem meydana gelmiş olup, bu depremlerin 33 tanesi 6-6.9 büyüklüğünde ve 4 tanesi ise 7-7.9 büyüklüğünde depremlerdir. Son 25 yılın verileri esas alındığında ülkemizde ortalama her yıl büyüklüğü MW=5 ve üzeri olan 17 deprem meydana gelmekte ve ortalama her yıl büyüklüğü MW 6-6.9 arasında değişen 1 depremi yaşamaktayız. İstanbul depreminin ise her geçen gün hızla yaklaştığını artık herkes biliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanlığı’nın 16 Ağustos 2024 tarihli açıklamasına göre Türkiye’de 31 milyon konut olduğunu ve 6 milyon bağımsız birimin risk altında olduğu ve bunun 2 milyonunun acil dönüşüme girmesi gerektiği belirtilmiştir. İstanbul’da ise durumun vahameti korkunç boyutta olduğunu yine kendileri dile getirmektedir. İstanbul’da 1.5 milyon evin sağlıksız durumda olduğu, olası bir depremde 600 bin konutun ilk dakikalar itibarıyla yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu ve yaklaşık 2.5 milyon insanın çok ciddi risk altında yaşadığını belirtmiştir. 6 milyon riskli konutun bugünkü yapı birim inşa maliyeti gözönüne alınarak altyapı hariç sadece yapım maliyeti 10.8 Trilyon TL olup bu maliyetin dolar cinsinden karşılığı ise yaklaşık 262 Milyar Dolara ($) tekabül etmektedir. Türkiye’nin 2024 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’sının (GSYİH) yaklaşık 1.323 Trilyon doları olduğu gözönüne alındığında bu riskli konutların güvenli konutlara dönüşüm maliyeti Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’sının yaklaşık %20 sine tekabül etmektedir. Artan nüfustan dolayı her sene doğacak olan yeni konut ihtiyacını ve yabancıların ülkemizde mülk edinme talebini da hesaba katarsak ileriki yıllarda bu sorun ülkemizin en önemli sorunlarından biri olacağa benziyor. Büyüklerimiz “Sabahın köründe kalkmayan, akşamın köründe ağlar” demiş… Ne kadar doğru ifade etmişler…
Ne yazık ki insanımızın çoğu bilim ile yoksulluk arasında gelgitler yaparken deprem denilen çıplak bir gerçeğin ansızın kurbanı olmaktadır… Belki de işe sorgulayarak başlayabiliriz.

